Âşık Veysel,
hakîkat aşkına yanan yüreklerin alevini yüksek bir seviyeye ulaştırıyor.
Böylelikle büyük duygularla büyük fikirlerle yaşayan büyük şâir, kendinden
sonraki nesilleri inanmaya ve imanlarının ateşinde pişerek hamlıktan olgunluğa
çağırıyor, insan-ı kâmil olma yolunun kapılarını açıyor.
Âşık Veysel;
çektiği ıstıraba, yaşadığı çilelere rağmen hayatı sevdi. Herkese sevdirmeye
çalıştı. Erdem Bayazıt’ın
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü
tattık bize ne yapsın ölüm
ifâdesini
hayat felsefesi olarak benimsemişti. Görmeyen gözleriyle bir aydınlık denizin
sonsuz derinliğinde yaşadı. Yaşamaya devam ediyor. Dünya durdukça devam
edecek. Çünkü şiirleriyle içten gelen
duâlarıyla;
Mende mecnundan füzun âşıklık istidâdı var Âşık-ı sâdık menem Mecnun’un ancak adı var
diyen Fuzûli’nin târif ettiği
aşkla yaşadı. Şimdi aşkı onu yaşatıyor.
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Diyen Yunus
Emre’nin aşkını derununda hissederek yaşadı. Hangi sorularla kendisi
olabileceğini araştırdı ve buldu. Varlığa sevinmedi, yokluğu yerinmedi, hep
O’nun aşkı ile avundu.
Bu kitap; bedîi
tefekkürü keşfetmek için… Âşık Veysel’in rehberliğinde onun sırlarla dolu
dünyâsını santim santim, adım adım tâkip etmek isteyenler için…